-
1 bozulmak
vi2) verderben, verkommen, schlecht werden; ( mali durumu) sich verschlechternevlilikleri bozuldu ihre Ehe ging in die Brüche5) techayarı \bozulmak sich verstellen7) biçimi \bozulmak aus der Form geratendengesi \bozulmak aus dem Gleichgewicht geraten [o kommen]
См. также в других словарях:
mali — sf., Ar. mālī 1) Mal ile ilgili Mali durumu zaten kötü. H. Taner 2) Parasal 3) Maliyeye ilişkin, maliye ile ilgili Mali önlemler. Birleşik Sözler mali analist mali belge mali cebir mali senet … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıra — is. 1) Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. S. F. Abasıyanık 2) Bu biçimdeki topluluğun durumu Sırayı bozmayın. 3) Belirli bir düzene ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beylik — is., ği 1) Bey olma durumu 2) Bir çeşit küçük ve ince asker battaniyesi 3) sf. Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî 4) sf. Herkesin kullandığı, herkesin bildiği Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derebeylik — is., ği 1) Derebeyi olma durumu 2) tar. Orta Çağda özellikle Batı Avrupa da toprağı ve üzerinde yaşayan köylüleri tek bir kimsenin malı sayan siyasal düzen, feodalite 3) Derebeyi yönetimindeki bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zilyetlik — is., ği Bir malı kullanmakta olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük